4 Ekim 2008 Cumartesi

*A.B. – ÖZERKLİK -C.H.P.

Avrupa Konseyi1950 yılında kurulmuştur. Kurulduğundan beri yerel yönetimlerin özerkliği konusunda çalışmalar yapan Konsey, uluslar arası bir sözleşmeyi 1985 yılında Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı adı ile kabul etmiştir.Türkiye’de bu sözleşmeye 1992 yılında taraf olmuştur.Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı “Avrupa ülkelerinde özerk yerel yönetimlerin korunması ve güçlendirilmesini(…) geniş bir özerkliğe sahip yerel makamların varlığının gerektiğini” kabul etmiştir.
Özerklik nedir? Özerklik,merkezi bir gücün yönettiği daha geniş bir kuruluşun içinde kendi kendini serbestçe idare etme hakkı. Merkezi idare dışında kalan kuruluşların,yasa ile belli sınırlar içinde kalmak koşuluyla,kendi hareketlerine hakim olarak kuralları yine kendilerinin düzenliyebilme yetkisi ve idari,mali konularda sahip bulundukları ,az veya çok hareket serbestliğidir.Kuşkusuz bağımsızlık,özerklikten farklı bir kavramdır.
Mersin B.Şehir Belediye Başkanı M.Özcan Karaduvar ve Kazanlı bölgesindeki akaryakıt tesisleri sorunu konusunda çok başlılık olduğunu ifade ederek basın mensuplarından belediye olarak bu konudaki yetkilerini devretmek istediğini duyurmalarını istemiştir.Bu tümceyi önemli buluyor ve üzerinde tartışılması gerektiğine inanıyorum.
Mevcut hükümet yaşanan küreselleşme olgusuna koşut olarak yerelleşme konusunda bir dizi yasa çıkartmaya çalışmakta,büyük bölümünü de uygulamaya koymuştur. Göze çarpan noktalardan birisi mevcut hükümetin yerelde belediyelere alternatif yerel güç odağı olarak “Özel İdareler—İl Genel Meclisleri”, “Bölgesel Kalkınma Ajansları” gibi kurumları mali ve idari açıdan güçlendirme çabası içerisinde olduğunu görmeliyiz. Hükümet,yerel yönetimlerden daha çok uluslar arası kapitalizm ve liberal dünya görüşünü güçlendirmek istemektedir.Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartında da kamusal sorumlulukların ,kamusal görevlerin ,genellikle ve tercihen ,yurttaşlara en yakın olan yönetimlerce yerine getirilmesi öngörülmüştür ki doğrusunun da bu olduğu kanısındayım .Sn.Özcan,sanırım sıkıntıyı aşmakta karşılaştığı zorluklar,engellenmeler karşısında sitemini yukarıda ki açıklaması ile belirtmiş olsa gerek. Yoksa,yurttaşların sorunlarını en iyi bilen belediye yönetiminin yetkisini merkezi hükümete aktarma düşüncesi sorunu çözümleyici değil daha da çözümsüz,kronik hale getirecektir.
Bu vesile ile olguyu daha genel perspektiften değerlendirmek gerekiyor.Bugün Türkiye’de seçimle gelen tek C.H.P..li B.Şehir Belediye Başkanlığı Mersin’de.Bu bağlamda Mersin B.Şehir Belediye Başkanlığının C.H.P. Genel Merkezinin Belediyeler ,yerel yönetimler konusunda görüşünü daha doğru,gerçekçi ve net ortaya koymasına katkıda bulunması beklenir. Pratikte yaşananlardan esinlenerek kuramsal “Sosyal Demokrat Belediye Yönetimi” nasıl olmalıdır? Sorusuna A.B.süreci de dikkate alınarak öneri sunulmalıdır. Bu nedenle yetki devri düşüncesinin ötesinde Mersin B.Şehir Belediyesine çok önemli görevler düşmektedir.Çünkü,bu görevi yerine getirecek başka B.Şehir Belediyesi de yok.

Hiç yorum yok: