4 Ekim 2008 Cumartesi

*FARKLI BİR DEMOKRASİ UMUDU PORTO ALEGRE

Geçtiğimiz günlerde 3 önemli toplantı gerçekleştirildi.
1.CHP.Kurultayı.
2.Davos Toplantıları.
3.Brezilya-Porto Alegre ,Dünya Sosyal Forumu.
CHP.kurultayında yaşananları kamuoyu T.V. ve gazetelerden ibret ile izledi.Keşke böyle bir kurultay yaşanmasaydı.Bu kurultayın Türkiye’deki sosyal-demokrat harekete umut,heyecan sinerjisi yarattığı söylenebilir mi?
Aynı tarihlerde neoliberal düşüncenin dünyaya egemen kılınmak istendiği KÜRESELLEŞME doğrultusunda Davos kentinde gerçekleşen toplantıya Başbakan,birçok bakan ve işadamı birlikte katılarak hükümetin politik,sosyo-ekonomik düşüncesinin bu yönde olduğunu dünyaya tekrar gösteriyordu.Burada kuşkusuz şaşılacak bir durum yok.
Diğer taraftan Davos toplantılarına karşı neoliberal küreselleşme karşıtlarını bir araya getiren Brezilya’nın Porto Alegre kentinde düzenlenen “Dünya Sosyal Forumu”ise solcular,sosyal-demokratlar için ciddi olarak değerlendirilmelidir.Bu toplantı “farklı bir demokrasi umudu”olarak incelenmelidir.Hatta ülkemiz koşullarına uyarlanarak kentlerimizde sosyal-demokrat belediyecilik örneği olarak yararlanılacak bir örnek uygulama olarak değerlendirilmelidir.Porto Alegre kenti “mahalle danışma konseyleri”,kura ile belirlenen”yurttaş jürileri” gibi piramit biçimindeki katılımcı yönetim uygulaması ile kendini “demokrasinin başkenti” ilan ediyor.Tarihin,”dünyanın kitlelerden çok liderlerden çektiğini” gösterdiği gerçeğinden hareketle “birlikte yönetim” modeli vaad edilmiştir.Porto Alegre “demokrasiyi radikal bir biçimde demokratikleştirme” girişiminden hareketle işe başlamıştır.Brezilya,yakın tarihindeki P.Alegre uygulamasını yaygınlaştırmıştır.Birleşmiş Milletler Kalkınma Proğramı insani kalkınma göstergesine göre Brezilya 175 ülke arsından 68. sıradadır.(Türkiye ise 88.sıradadır).Brezilya’nın dış borcunun GSYİH’sına oranı %30 iken ,Türkiye’de %55’in üzerindedir.Bugün Brezilya’nın solcu cumhurbaşkanı Lula IMF ile anlaşma yapmamayı düşünüyor.
Türkiye’de artık,neoliberal yapıya,IMF’ye karşı olan sosyal-demokratlar,özgürlükçü sol,hatta liberal demokratlar bir araya gelmenin koşullarını yaratmalıdırlar.Artık,Türkiye’de Devlet de değişiyor.Devletin gerisinde bir çizgi izlemeden AB üzerine eleştirel muhalefet de dahil milliyetçiliğe düşmeden,farklı görüşleri bir arada bulunduran güçlü bir sol muhalefet yaratılarak iktidara ulaşılmalıdır.Farklı bir küreselleşmeyi savunan herkes bir araya gelmelidir.
Brezilya1964’den 1980’lerin başlarına kadar askeri diktatörlük ile yöneltmiştir.2000 seçimlerinde ise %64 oy ile sol yönetim iş başına gelmiştir.P.Alegre deneyimini Dünya Bankası bile A.B.D ‘de,Avrupa’da ve diğer bölgelerde örnek uygulama olarak tavsiye ederken bu olumlu çabayı özel kredisi ile de desteklemektedir.
Demokrasi için laboratuar olabilecek Porto Alegre ‘deki “farklı bir demokrasi” ,”demokrasiyi radikal bir biçimde demokratikleştirme”,”öncelikleri tersine çevirmek”,ortak-iyi yönetişim”,mahalle meclisleri”,”katılımcı bütçe”,”şehir kongresi”,katılımın ve yönetimin rasyonelleştirilmesi”,”sendikaların kadın kolları”,”kadın kooperatifleri” gibi olguları bizlerde artık tartışmalıyız.
Yurttaşlarımızın şehirleri gerçekten yönettiği halk yönetimini gerçekleştirmeliyiz.Yerel yönetimdeki sosyal-demokrat başarı iktidar için sıçrama tahtası oluşturacaktır.Katılımcılık,doğrudan demokrasi ile demokrasiyi de birleştirecektir.”Halkın,halk tarafından,halk için yönetimi” katılımcı ve açık(saydam) yönetimler ile olasıdır.
FARKLI BİR DEMOKRASİ UMUDU

Hiç yorum yok: