*MERSİN BELEDİYELERİNDE DE BİR YIL GEÇTİ. NE OLDU?

28 Mart 2004 genel yerel seçimleri bir yılını tamamladı. Belediyeler bağlamında Mersin’de 28 Mart 2004 öncesine göre ne değişti?
Geçen bir yılı aşağıda belirtilen beş alanda değerlendirmek,ona göre belediye başkanlarına not vermek olasıdır(belediyelerin genellikle her yıl söylediği bir yılda şu kadar ton asfalt,şu kadar park yaptık gibi tekerlemelerini halk artık dinlemiyor).
*1-Mersin’in sosyo-ekonomik gelişimine katkıda bulunmak amacıyla Mersin’de kamu ve özel sektör alanında yatırım atağı gerçekleştirerek birçok sosyal sorununda temel kaynağı olan işsizliğin azaltılması amacı ile ne yapıldı? Siyasi partiler belediye başkanlıklarına bu konuda düşüncelerini,önerilerini yazılı olarak sundular mı? Valilik-Milletvekilleri-belediye başkanları arasında bu bağlamda organik bir bağ,uyum kurulduğu söylenebilir mi? Hayır. Bu nedenle de belediyelerin Mersin’in gelişmesine katkı sunduğu söylenemez.
*2-Parti örgütlerinin,belediye başkanlarına mensubu oldukları siyasi partinin hedef ve proğramlarına uygun hareket etmeleri konusunda “somut konuları içeren” yazılı yönlendirmeleri,uyarıları olmuş mudur? Bildiğim kadarı ile hayır.Oysa, parti örgütleri parti tabanının özlem ve istemlerini üyesi olan belediye başkanlarına yazılı olarak intikal ettirerek gerekli sonuç alıcı takibatı yapmalıydı.
*3-Başta yazılı ve görsel basın olmak üzere T.M.M.O.B.(Türk mimar ve mühendis odaları birliği),ticaret ve sanayi odası,esnaf ve sanatkar odaları birliği,şoförler odası,v.b… meslek odaları ile sendikalar ve sivil toplum örgütleri,belediye başkanlarının proğramlarına ne ölçüde müdahil olabildi. Kendi örgütlerinin(üyelerinin) düşüncelerini özgürce,hiçbir beklentiye girmeden nesnel olarak kamuoyu ve belediye başkanları ile paylaşabildiler mi? Hayır. Yerel gazete ve T.V.ların ne kadarı bağımsız hareket edebildi? Bu bağlamda Mersin Kent Konseyinin de önümüzdeki kısa erimde bu kuruluşlarla katılımcı bir anlayış ile görüşmelerde bulunarak kamuoyu önüne ,belediye başkanlıklarına,il milletvekillerine ve Mersin Valiliği önüne bir Mersin dosyası,gündemi oluşturacak 1 yıllık ve 4 yıllık strateji,planlama ve proğram çalışması sunması yararlı olacaktır.
*4-Parti örgütü-belediye ilişkisi parti disiplini içerisinde istenilen düzeyde gerçekleştirilmiş midir? Yoksa, örgüt kendi işine baksın, belediye kendi işine baksın anlayışı mı baskın olmuştur.Belediye başkanları mensubu oldukları partinin bayrağı ile koltuklarına oturmalarına karşın yıllardır(biraz da örgütlerin bazı zaafları nedeni ile) genellikle belediye başkanları bağımsız hareket etmeyi yeğlemişlerdir.Daha açıkçası belediye başkanları mensubu oldukları örgütü dikkate alıyor mu, almıyor mu? Maalesef bu soruların yanıtı da genel olarak olumsuz yöndedir.
*5- Günümüzde artık belediyecilik,
-Çöp toplamak,
-Asfalt yapmak,
-Park yapmak,
-Zabıtalarla esnafı yıldırmak,
-Belediye meclislerinde imar planlarının canına okuyarak birilerini zengin etmek,
-Birileri para kazansın diye kaldırım yapımı gibi olur olmaz ihaleler yaparak halkın parası ile birkaç kişiyi zengin etmek değildir.
Belediyeler AÇIK(saydam) ve KATILIMCI bir yönetim anlayışı ortaya koymuş mudur? Halkın düşüncelerinin, oluşturulan yöntemler ile doğrudan demokrasi temelinde belediye yönetimlerine ulaştırması için fırsat yaratılmış mıdır?Belediye yönetimleri kendi icraatlarının sorgulanması için ortam hazırlamış mıdır? Belediyeler de bütçe ve çalışma proğramlarına halkın bu özlem ve beklentilerini yansıtmayı düşünmüşler, gerçekleştirmişler midir? Hayır. Belediye yönetimlerinde iddialı olan C.H.P.sinin Mersin’de birinci yıldönümlerinde belediyecilik anlamında yeni bir açılım yaptığını söylemek maalesef olası değildir. Sosyal-demokrat belediyelerde her şeyden önce halkın yönetimlere katılımını sağlayıcı düzenlemelerin yapılması zorunludur. Sosyal-demokrat belediyeler gelecekte halkın umudu olabilmesi için klasik müteahhitlik hizmetleri/imar planı değişiklikleri görüşmeleri,tartışmaları dışına çıkarak düşünce üretmeli,insan merkezli çağdaş yeni yönetim modellerini ortaya koymalıdırlar