4 Ekim 2008 Cumartesi

*KENT İŞSİZLERİ VE KÖYLÜLER

2004 yılında ülkemizde ve dünyada bazı olumlu gelişmeler yaşanırken dünyada başta TSUNAMİ faciası ve Irak’da Felluce ve diğer yörelerde yaşatılan insanlık dışı cinayetler gibi olumsuzluklarda unutulmadı, unutulmamalıda.
Ülkemizde de kuşkusuz olumlu bazı demokratik açılımlar yaşanmıştır. Ancak, kırsal ve kentsel alanda sosyo- ekonomik birtakım olumsuzluklar devam etmektedir.
Kırsal alanda yaşayanlar oransal olarak giderek azalırken ekonomik olarak ürettikleri ürünlerini maliyetlerin altında satmak durumunda kalmışlardır. AB. sürecinde kırsal alanda yaşayan tarımla geçinen insanları daha zor günler beklemektedir. Devletin, Hükümetin kırsal alana yönelik bir planlaması olmadığından köylüler, çiftçiler önlerini görememektedirler.Hükümetin kırsal alanda yaşayan insanların örgütlenmesini özendirici önlemleri de söz konusu değil.O zaman ne yapmalı ? Sosyal-demokrat partilerin dahi gündeme yeterince getirmediği kırsal alanda yaşayan halkın demokratik halk kooperatifçiliği biçiminde örgütlenmesi dışında çareleri yoktur.
Kentsel alanda ise 2005 yılında da gündemde olacak önemli bir olgu İŞSİZLİK . Merkezi hükümetin yatırım açısından yeterli kaynak ayırmaması , özel sektörün bu bağlamda kapasitesini sınırlı kılmaktadır.Hükümetin sıkı para politikası sonucu Bakanlıklara da memur ve işçi alımı beklenen düzeyde olmamaktadır.Durum böyle olunca işsizler, politikacılar işsizlik sorunu için belediyelerden beklenti içerisine girmekteler.Belediyelerde açık, saydam bir yönetim anlayışı sergilenmediğinden bu konuda eleştiriler ve umutlar devam etmektedir. Oysa, belediyeler bütçelerini , gelir/ gider dengelerini, finans akım tablolarını kamu oyuna açık, açık anlatsalar işsizler ve bunlara önayak durumunda olanlar daha gerçekçi değerlendirme yapma fırsatı bulurlar. Mersin’ de de belediyelerin 2005 yılı bütçelerini , gelir kaynaklarını ve olası giderlerini kamuoyuna açık, açık anlatımları saydam, şeffaf yönetimin bir gereğidir. Yönetimler açık olduğu sürece insanların düşünceleri üzerindeki kuşkular azalacak, umutları daha gerçekçi olacaktır.
Bu arada işsizlik konusunda Mersin’ de bazı sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının birleştirilmesine de Mersin Valiliğinin öncülük etmesi bu alandaki iyi niyetli fakat dağınık, kısır çalışmaları rasyonel bir yöne sevkedebilir.
Ancak, her şeye karşın 2004’ de yaşanan kırsal alanda tarımdaki üretim plansızlığı ve örgütsüzlük ile kentlerdeki işsizlik sorununun 2005’ de azalması umudu ile…

Hiç yorum yok: