4 Ekim 2008 Cumartesi

*BİZİM SOSYAL DEMOKRAT PARTİLER VE LATİN AMERİKA’DA SOL

Yıllardır ABD emperyalizminin arka bahçesi konumundaki Latin Amerika ülkelerinden Venezüella,Brezilya,Bolivya,Uruguay,Şili ve Arjantin’de kimi eleştirilere karşın sol yönetimler işbaşına gelmiştir diyebiliriz. Bu ülkeler 1960 – 70 yıllarında dikta rejimlere,askeri darbelere sahne olmuş iken 1980’lerde bu yönetimlere karşı hareketler başlamıştır. ABD ve IMF karşıtı söylemler ile neoliberal politikalara karşı çıkan sol,halkçı iktidarlar bugün işbaşında daha ziyade yoksul kitlelere,varoşlara seslenmektedirler. Küreselleşmeye karşı çıkarak “Başka Bir Dünya Mümkün” diyen bu ülkeler “Birleşik Latin Amerika” projesini yaratmaya çalışmaktadırlar. Bu ülkeler ezilenlerin kurtuluşunu anti-emperyalist,anti-kapitalist bir iktidar mücadelesinde görmektedirler.
Peki,1980’den buyana halkçı iktidarların yönetime gelmesini başaran Latin Amerika ülkelerine karşılık 12 Eylül 1980 askeri rejiminden sonra Türkiye solu niçin iktidarda değil? Bu ülkelerin örnek alınabilecek uygulamaları olamaz mı?
Türkiye’de sosyal-demokratlar;
-Küreselleşmeye,ABD ve neoliberal politikalara,IMF’e karşı çıkmamalı mı?
-Bedava eğitim ve sağlık hizmetini seçim bildirgelerine koyamaz mı?
-“Sıfır Açlık” projesi oluşturmamalı mı?
-Bakanları,milletvekilleri ile ilk iş olarak gecekondu mahallelerini gezmemeli mi?Sendikalar-Sivil Toplum Örgütleri ve sermaye çevreleri ile “sosyal pakt” kurmamalı mı?
-Bir milyon yeni iş+ev kadınlarına emekli maaşı gibi projeleri gündeme getirmemeli mi?
-Bakanların yarısı kadın milletvekillerinden olmalı diyemez mi?Bütçenin yarısı sosyal proğramlara ayrılarak,bazı savunma harcamaları kısılacak diyemezler mi?
-Anayasayı değiştireceğiz diyemezler mi?
-Her şeyin başına İNSAN konacaktır denilemez mi?
Bunları kim yaptı? Kimilerinin “demokratik burjuva parlamenter rejim”,”demokratik kapitalizm”,”devrim ihaneti”,”sınıflar üstü sosyalizm”,”milliyetçi burjuva anlayışlar”,v.b…biçimde eleştirdiği Latin Amerika’da ,yine kimilerinin eleştirdiği köylü önderler,ortaokul mezunu liderler,eski sendikacılar,”tüm günahlara sahibim” diyen dul bir kadın,v.b…liderler yukarıda bazılarını saydığım toplumsal projeleri halka sunarak iktidar olmuşlardır.
Türkiye’de sol iktidar adına ,Cumhuriyetin korunmasına karşı gerek birey-birey destek,gerekse partiler düzeyinde kurumsal destek-ittifak projeleri arayışı sürerken sosyal-demokrat partiler önümüzdeki seçimler için kitlelere Latin Amerika’daki örneklere benzer biçimde projeler,hedefler sunamaz mı? Küçük burjuva önderlerin,aydınların kent yoksulları ve kır yoksulları ile ittifak yapma gibi çabaları olamaz mı? Bu soruları çoğaltmamız olası. Biz Latin Amerika’daki sol hareketlere burun kıvırırken doğuda Kore,Nepal,Filipinler,Tamil,Endonezya,Tayland,Vietnam,Hindistan gibi ülkelerde bile işçiler,köylüler ,işsizler yükselen bir halk hareketi zinciri oluşturarak dünyada yükselişe geçme işaretleri veren yeni dalganın Asya ayağını oluşturmaktalar. Türkiye’deki sosyal demokrat partilerin bu ülkelerdeki gelişmeleri yakından izlemesi ,dersler çıkarması,halka yeni iktidar projelerinin açılımlarını sunmaları gerekmez mi? Cumhuriyeti korumak kuşkusuz hepimizin öncelikli görevimiz ama sosyal demokratları iktidara taşımak için ,halkın iktidar olabilmesi için sadece bu hedef yeterli olabilecek mi?

Hiç yorum yok: