4 Ekim 2008 Cumartesi

*İPOTEKLİ KONUT PROJESİ---MORTGAGE

İpotekli konut sistemine ilişkin olarak SPK(Sermaye Piyasası Kurulu)tarafından bir yasa tasarısı hazırlandı.Yasa,son günlerde basında adından sıkça söz edilen MORTGAGE denilen ipotekli konut kredisi senetlerinin çıkarılmasını öngörmektedir.Mersin’de genel anlamda konut açığı bulunmamaktadır.Fakat,ilimizde ruhsatsız,kaçak yapı oranı %60’ın üzerindedir.Bu yapıların çoğu çağdaş yaşam mekanları olmaktan uzak,barınak konumundadır.
Mersin’de de imar planları hiçe sayılarak kent planları dışında çarpık bir yapılaşma söz konusudur.Bu yapılar belediye,teknik eleman,meslek odaları bilgisi ve denetimi dışında rasgele yapılmıştır.Mühendislik ölçütlerinden uzak ,deprem,sel baskını,yangın gibi olasılıklar düşünülmeden yapılan bu yapıların büyük bölümü son derece ilkel ve çağdışı yaşam alanlarıdır.
Kaçak yapıların yoğun olduğu bölgelerde yollar,yeşil alanlar,sığınak,okul,sağlık tesisi gibi sosyal ve kültürel alanlara ayrılan bazı yerlerde işgal edilmiştir.Sektörel anlamda ticaret-sanayi alanı gibi dağılım dikkate alınmadan yapılanmaya gidilmiştir.Bir taraftan ticaret-sanayi-depolama alanları konuta açılırken diğer taraftan bazı konut alanları da sanayi tesislerine dönüştürülmüştür.
Belediyeler bu kaçak,ruhsatsız yapılara mevcut imar yasası ve imar yönetmelik hükümlerini uygulamaya kalkar ise şehrin yarıdan çoğu yıkılacaktır.Yıkılabilir mi?Hayır.Peki o zaman özellikle Mersin,İstanbul,Ankara,İzmir gibi yoğun göç alan kentlerin en az %60’ını oluşturan kaçak yapılaşma bölgelerinde,bu yapılarda yaşamak zorunda kalan insanları gözetmek sosyal devletin,sosyal belediyecilik anlayışının gereği değil midir?Sosyal belediyecilik sadece halkın parası ile sanatçı getirtmek,havai fişek gösterisi yapmak,sağlıksız koşullarda seçim öncesi sünnet şölenleri yapmak,uçurtma şenlikleri yapmak mıdır?
Sosyal belediyeciliğe biraz da şu açıdan bakalım.
-Planlı kentleşme amaçlansın.
-İnsanların çağdaş kentlerde,çağdaş konutlarda yaşamaları için fırsat yaratılsın.
-Kaçak yapılaşma ve niteliksiz konut üretimi önlensin.
-Deprem,sel,yangın gibi afetlerde insanlar çarpık yapılardan dolayı zarar görmesin.
-Düşük gelir gruplarına da konut edinebilme olanağı yaratılsın.
Konut sektörünün bu şekilde önü açılır ise halk kazanırken belediyeler, müteahhitler, inşaat sektörü,esnaf da kazanacaktır.
SPK’nun söz konusu kira öder gibi konut edindirmeyi amaçlayan yasa tasarısının 2005 yılı başlarından itibaren gündeme geleceği anlaşılmaktadır.Hükümetin bu düşüncesine karşılık Mersin B.Şehir ve diğer bazı belediyelerin(Akdeniz,Toroslar,Yenişehir)ilgili meslek odaları ile birlikte proje hazırlayarak hükümete sunmalarında ve bu projelerinin hayata geçmesini sağlamalarında yarar var.
Düşünülen ipotekli konut projesi dışında belediyeler ilgili meslek odaları ile birlikte 2 kata imarlı kaçak yapılaşma bölgelerinde kentsel dönüşüm,yenileme projelerini imar planlarında yapılacak değişiklikler ile ve “pilot bölge” uygulamalarıyla gerçekleştirmek için bir adım atmalılar.Belediye meclis ve imar komisyonlarının birazda bu konular üzerinde halkla beraber zaman,emek harcamasına ne dersiniz?

Hiç yorum yok: