4 Ekim 2008 Cumartesi

*BELEDİYELERİN İFTAR YEMEKLERİ ve FATİH

Ramazan ayı ile birlikte belediyeler çadır veya başka biçimde düzenledikleri mekanlarda iftar yemekleri vermeye başladılar.Kuşkusuz ,gerek Ramazanda gerekse diğer günlerde aç,yoksul insanlara belediyelerce her türlü yardım yapmak belediyelerin yasal görevleri arasındadır.
Fatih Sultan Mehmet kurduğu Sağlık Vakfı tüzüğünde “alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım dükkanımı kurduğum vakfa verdim”demektedir.Vakfı ile ilgili vasiyetnamesinde;
“Külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede İstanbul fıkarası yemek yemeye veya almaya bizatihi kendileri gelmeyip YEMEKLERİ GÜNEŞİN LOŞ BİR KARANLIĞINDA VE KİMSE GÖRMEDEN KAPALI KAPLAR İÇERİSİNDE EVLERİNE GÖTÜRÜLE”hükmüne yer vermiştir.
Yaklaşık 550 YIL önce Fatih’in insan onuruna yaklaşımı böyle imiş.Günümüzde ise belediyeler başta olmak üzere bazı kişi ve kurumlarca ramazanda verilen yemeklerin T.V.
ve gazeteciler çağrılarak nasıl reklam aracı haline getirildiğini ibretle gözlemekteyiz.İnsanların onuru ile bu şekilde oynamak ne siyaset etiğine ne de genel insan ilişkilerine uygun düşmemektedir.
Bırakalım aç ve yoksul insanlara daha çağdaş yöntem ve düzenlemeler ile yardımlar yapmayı ,hiç olmaz ise 550 yıl önce Fatih Sultan Mehmet ‘in bu konuda gösterdiği duyarlılığın uygulanmasına özen gösterilse.
Ayrıca, bu arada işsiz,aç,yoksul ailelerin sağlıklı envanteri çıkarılarak belediyeler ve Valilik Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığı ile sürekliliği olan gıda,eğitim,ilaç,sağlık yönünden etkin yardım olanağı üzerinde de durulmalıdır.

Hiç yorum yok: