4 Ekim 2008 Cumartesi

*MERSİN’ DE YATIRIM PROJELERİ YARGIDAN NEDEN DÖNÜYOR?

Kentlerin ülke ekonomisine katkısı,orta ve uzun vadede istihdama çözümü açısından bölgeye “uygun” yatırımların gerçekleştirilmesi çok önemlidir. Maalesef,Mersin’de uzun yıllardır hak ettiği oranda yatırım gerçekleştirilmemiş olduğunu görüyoruz. Oysa,Mersin’in konjonktürel yapısı önemli yatırım seçenekleri itibarı ile yeterli altyapıya sahiptir.
Son olarak Mersin gündeminde yer alan üç proje yargı kararları ile iptal edilmiştir.Bunlardan birisi “Kazanlı—Seyhan Turizm Projesi”,diğeri “Taşucu Tersane Projesi”,üçüncüsü de”Çöp Döküm Alanı Yeri” idi. Bir bölgede düşünülen yatırım kararlarında bazı verilerin yeterince dikkate alınmadığı kanısındayım. Kimi zaman bazı yatırımların toplumun büyük kesimince kabul görmediğini ,kucaklamadığını tespit etmek gerekir. Yoksa,kimilerinin ben böyle düşündüm,en doğru karar benim düşündüğümdür mantığı rasyonel bir yaklaşım değildir. Ülkemizde önemli bir eksiklik kuşkusuz Bölge ve Çevre Planlamaları ile Çevre Envanterlerinin hazırlanmamış olmasıdır. Bölgesel—kentsel ve kırsal yerleşim ve planlama kararları mevcut olmuş olsa idi rasgele önüne gelen münferit kurum ve kuruluşlar kendilerine özel yatırım projeleri önerisinde bulunamazdı. Bölgesel/Çevresel planlar olmasa da rasyonel yatırım konuları için uygun yatırım yerlerinin seçiminde,bilinçli yatırımlar yapılmasında Ülke Kalkınma Planları ile eşgüdüm içerisinde hareket edilmelidir. ÇED(ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ) sosyo—ekonomik ,kentsel,çevresel,kültürel ve diğer veriler dikkate alınarak,şehircilik bilimi kurallarına hazırlanacak planlarım uygulanmasında,yararlanılacak bir araç olarak değerlendirilmelidir. Yoksa,ÇED ,bölgesel ve kentsel ölçekte yapılması gereken fiziki planların bir alternatifi olarak görülmemelidir.
Yatırım planlama kararlarında imar planları.ÇED gibi teknik unsurların yanında olgunun birde kamusal,siyasal destek ayağı olmalıdır. Bir yatırım projesine karar verilmeden önce ilin Valisi,B.Şehir Belediye Başkanı,ilgisi olan meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte ilin milletvekillerinin de (siyasi parti ayrımı olmaksızın) aynı sesi çıkaracak biçimde konsensus sağlanmalıdır. İşte,Mersin’de gözlenen eksiklik ve yanlışlık bu bağlamda arzulanan uyumun sağlanması konusunda gerekli olgunluğa erişilememiş olunmasıdır. Kişiler,bulundukları kurumu kendi kişisel geleceklerine araç etmeden kent sevdalarını,ülke sevgilerini ön plana çıkararak davranmalıdırlar.

Hiç yorum yok: